Bize eskiden derlerdi ki, devlet denilen yapı sizin gördüğünüzden ibaret değil.. Siz bir yüzünü görüyorsunuz. Siyasi partileri, yüksek bürokratları, hükümet üyelerini.. Bir de görünmeyen yüzü var.
Ergenlik çağımızda masal gibi anlatılan devlet hikayelerinden anladığımız şuydu:
Devletin görünen yüzündeki kadrolar konuşuyor tartışıyor, anlaşıyor, anlaşamıyor, üzülüyor, seviniyor, acıkıyor, öfkeleniyor..
Onlara bakarak karamsar oluyoruz, ümidleniyoruz. Ama bir de görünmeyen yüzünde bizim için çalışan çırpınan, didinen ve hep bizim iyiliğimiz isteyen insanlar var. Onların böyle zaafları yoktur.
Onlar bazen kararlı bir şekilde iki adım atar..
Bazen bilerek geri çekilir.
Her zaman her ihtmali hesap eder.
Ortalıkta görünmez ama her şeyden haberdar olurlar.
Bu masallar hala anlatılıyor.Son aylarda Ergun'un masallarını okumuyorum. Her ortamda siyah gözlük takan, her buluşmaya bastonuyla gelen (Muhtemelen tipleme Kurtlar Vadisi'nin Doğu Beyi'nden mülhemdir) masal kahramanı amca 7 Haziran seçimlerinden söz etti mi?
Bu tabloyu bekliyorduk gibi..
Hazırlığımızı yapmıştık gibi..
Düşmanları yanıltmak için böyle bir tabloya zemin hazırladık gibi..
Hatta, siz daha oyları sayarken biz tekrar seçimin çalışmalarına başlamıştık gibi..
Masal kahramanlarına soru nasıl sorulur bilmiyorum .. Hazır metin..Belli paragraf aralarına boşluk açıp soruyu araya yazmak lazım:
-Efendim 1 Kasım'da aynı tablonun çıkma ihtimali var mı?
Cevabı biliyorduk, bekliyorduk olamaz.
Var ya da yok demesi lazım. Metinde var veya yok satırı olmadan sorusu da olmaz.
....
Siyasi partilerden söz etmiyorum.
Devletten sözediyorum.Devlet, hele sonuçları görelim de demez.
Devlet milli irade tecelli etti de demez. Partiler der.
Düze çıkmanın, bu badireyi atlatmanın tek yolunun 7 Haziran tablosunun değişmesine bağlı olduğunu zannedenler var.
Seçim sonuçları üç aşağı beş yukarı aynı olursa neler yapılacağına dair her ihtimal için ayrı ayrı ve detaylı hesaplar yapan -masallardaki gibi- görünmeyen adamlar var mı, onu merak ediyorum.
Eğer devlet adına düşünen isimler seçtiklerimizin, gördüklerimizin, sesini duyduklarımızın bir benzeri ise..Kır kapıyı Selami diyenlerin dirayetine muhtaç ise..Konuşup tartışmaları istikşafi (İlber Hoca ağzını yayarak söylemişti) görüşmelere katılan heyet gibiyse, onların bir benzeri ise..masalımsı hayallere yer yoktur. 3.9.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder