10 Şubat 2021 Çarşamba

Bu devleti o kadar hafife almayın..

 Tamam, almayalım. Almıyoruz.

O zaman son vecizemizi şablonda bir yere oturtabilmeliyiz.

Bu devleti bu kadar hafife almayının altında yatan veya yatırdıkları şu: 

Zannediyor musunuz ki, devlet olandan bitenden, 15 temmuzdaki kalkışmadan, bu adamların böyle bir halt yiyaceğinden habersizdi.

Bu oraya gidiyor.

Ondan sonrası insanı ferahandırıyor: Bu salakları gaza getirdiler, fişeklediler, yarı yolda bırakıp olgunlaşmış armut gibi topladılar.

Bunu doğru kabul edince ağlaşmaları nereye oturtacağız.

Askeri liselerin yüzde 97'sini ele geçirmişler.

Bu işlere 980'lere başlamışlar.

Yargının üçte biri ele geçmiş.

Tuğneralliğe kadar yükselen yüzlerce adamları var.

Polis, maliye, MEB gibi önemli  kurumların personel başkanlıkları kilit noktaları ele geçirilmiş.

Orduda kilit noktalar ele geçirilmiş.

Bu miş, mişlerin başlangıcı 30 sene, hattta 35 sene öncesine gidiyor. Hafife almayalım dediğimiz istihbarat ve devlet 35 sene sabredip büyütüp palazlandırıp sonra mı hespini tezgaha getirmiş.

35 sene hayatlar karartılmış, ordu, polis teşkilatı akademiler, üniversiteler elden gitmiş..Devlet de sabretmiş, sabretmiş, sabretmiş, sabretmiş, 35 sene sonra bıçak kemiğe dayanınca tasfiye mi etmiş.

Bu mudur.

Bu değilse kastedildiği anlamda zaten her şey kontrol altındaysa ağlaşmalar yalan.

Ağlaşmalar yalan değilse öbür ucu yalan.

Hem biz devlet deyince ne anlıyoruz? 

Matematiği de çok hafife alıyoruz.

Ekonomin neyse istihbaratın odur.

MEB'inin standırdı neyse ordununki de üç aşağı beş yukarı odur.İyi ordu kötü MEB, mükemmel TÜBİTAK, eh iştelik sanayi olmaz. 

Belli bir olayda emperyal bir ülkenin istihbarat teşklatını oyuna getirebilirsin, bir alanda bir dafalığına alt edebilirsin. Ama süreklilik başka şeylere muhtaç.

Arabistan petrol geliri ile istese çok büyük bir istihbarat teşkilatı kurabilirdi. Ama onun olmazdı. 

Adamlar geçmişte o kadar para ile sağı solu nükleer silahlara donatsalardı hiçbir işlerine yaramazdı. Onun için dahi belli bir büyüklüğe erişmek lazım.Doğal yollardan. Üretimi ile, teknolojisi ile, ekonomik büyüklüğü ile.Toprak büyüklüğü ile.Kullanabilirseniz jeopolitk de paradır. 

BU işin ayıbı yoktur. Devlet reklamı yapmanın da alemi yok. Bu konuda mütevazılık kaybettirmez. Teorik olarak bizim teşkilatlarımızda  uluslararası istihbarat teşkilatlarının parmağı ve uzantısı vardır. Bunlar her zaman zor kullanmazlar. Kamuoyunu şekilden şekile sokabilirler.Hem de bize soktururlar. Bizden olanlar koşturur. İyi niyetle koşturur. 

15 temmuzda olduğu gibi birilerini gaza getirip kalkışma yaptırabilirler. Biz daha kalkışmanın amacını dahi bilmiyoruz. Bilsek şöyle diyebiliriz: Amaçlarına ulaşamadılar. Bu işleri bizim devletmizle bizim istihbaratımızla istişare ile de yapabilirler. Zımni mutabakat ile de olabilir.Her türlü olur. İstihhbaratla yanıltarak olur. Perdeleyerek olur.Belki devlet kadrolarını temizlemek için olur.

Aradan işe yarayan adamlar gider. Belki yeni yapılanmaya kapı aralamak için olur.Belki bu hızla adamların istemediği kadroları devre dışı bırakmış olabiliriz..Her şey ihtimal.

İşin başından beri varsak ne ala..Ama sıralama hesaplarına göre olamıyoruz. Bizde çok akıllı adamlar varsa, başkalarının böyle bir hesabı olduğunu analiz etmişse, onların hesaplarını kolaylaştıracak işler yapmış  olabilirler. Darbecileri gaza getirenleri gaza getirmek gibi.Orada da başa dönüyoruz: Sıralamadaki yerimize bakınca böyle başarılar bir defa olur. Lokal olur. Başka yerde acısını çıkarırlar.

Şimdi ne söylesek boş. Dönüp dolaşıp geldiğimiz veya gittiğimiz yere bakarak belki birkaç sene sonra belki seneler sonra anlayabiliriz.

Kıbrıs çıkarmasını kimin için yaptığımızı sıradan vatandaşlar olarak 25 sene sonra farketmiştik.Siyasiler 12 Mart'ı ,12 Eylül'lü kaç sene sonra anladılar. Paşaların yüzde kaçı darbenin asıl sebebini anlayabilmiştir.Zor iş.  3.8.2016


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder